Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Uzman Şükran Perk, Erzurum’da deprem tehlikesi arttığını söyledi.
Daha öncesi yayımlanan haritaya göre Erzurum’un deprem riski taşıyan ikinci deprem bölgesi olarak görüldüğünü ifade eden Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Uzman Şükran Perk, yeni yayımlanan haritaya göre Erzurum birinci dereceye yükseldiğini Erzurum’da deprem tehlikesi arttığını söyledi.
Perk,” Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Uzman Şükran Perk, Eski deprem tehlikesine baktığımızda ikinci deprem bölgesi olarak görülüyordu. Yeni yayımlanan haritaya göre Erzurum birinci dereceye yükselmiştir. Bu da demek oluyor ki Erzurum’da deprem tehlikesi artmış durumdadır. Bu yüzden vatandaşlarımız çok dikkatli olsunlar. Türkiye’nin her tarafında depremler bekleniyor. Erzurum için her zaman tehlike var. Deprem olduğu anda kolonların yakından olmak önemli kolonlar en güvenilir yerlerden biri olarak belirlenmiştir. Koltukların yanlarına veya masa altlarına güvenilir bir şekilde çöküp başımızı ve ensemizi koruyacak şekilde diz üstüne çökmeliyiz. Bütün vatandaşlarımızın evinde kolay ulaşabileceği bir yardım çantası bulundurması gerekli. Deprem Araştırma Merkezimize gelen vatandaşlarımız ve öğrencilere deprem konusunda bilgiler veriliyor. Erzurum’daki vatandaşlarımız deprem konusunda daha bilinçli olduğunu ifade edebilirim. İlkokuldan tutun da lise öğrencisine varıncaya kadar merkezimize gelip deprem ile ilgili sorular sorup bilgiler alıyorlar. Bu konuda bilgilerin zaman geçtikçe daha da aratacağını düşünüyorum. Şimdi insanlarımız daha bilinçli. Geçmişte yeterince deprem konusunda bilgi sahibi değildik. Zaman geçtikçe ve depremi yaşadıkça bilgilerimiz arttı. Şimdiki çalışmalarımız daha da artış yaşandı.” dedi
KESİNLİKLE PANİK YAPMAYINIZ
Deprem anında kesinlikle panik yapılamaması gerektiğini belirten Atatürk Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Müdürü Uzman Şükran Perk, deprem sırasındaki yer hareketi nadiren ölüme veya yaralanmaya sebep olduğunu söyledi.
Perk,”Kesinlikle panik yapmayınız. Sabitlenmemiş dolap, raf, pencere eşyalardan uzak durunuz. Varsa sağlam sandalyelerle desteklenmiş masa altına veya dolgun ve hacimli koltuk, kanepe, içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına çömelerek veya uzanarak kendinize hayat üçgeni oluşturun. Başınızı iki elinizin arasına alarak veya bir koruyucu yastık, kitap malzeme ile koruyun. Sarsıntı geçene dek bekleyin. Güvenli bir yer bulup, diz üstü çök, baş ve enseyi koruyacak şekilde kapan, düşmemek için sabit bir yere tutun hareketini yapın. Deprem sırasında sarsıntı durana kadar olduğunuz yerde kalın. Cam, pencere, dışarıya bakan duvar ve kapılardan, aydınlatma tesisatı veya armatürü gibi üzerinize düşecek her tür eşyadan uzak durun. Sarsıntı başladığında yataktaysanız orada kalın. Üzerinize düşecek ağır bir eşya yoksa bir yastıkla başınızı koruyun; varsa en yakındaki güvenli alana geçin. Size yakın çok sağlam ve yüke dayanıklı bildiğiniz bir kapı değilse, kapıyı kullanmayın. Çoğu iç mekan kapısı basitçe inşa edilmiştir ve sizi korumaktan uzaktır. Merdivenlere ya da çıkışlara doğru koşmayın. Sarsıntı bitene kadar içeride kalın, ancak sarsıntı bitince dışarı çıkmak güvenlidir. Sarsıntı sırasında binayı terk etmeye çalışmayın. Araştırmalar, çoğu yaralanmanın bina içinde hareket ederken veya dışarı çıkmaya çalışırken oluştuğunu göstermektedir. Balkona çıkmayın. Balkonlardan ya da pencerelerden atlamayın. Acil durumları ve yangınları bildirmek dışında telefonları kullanmayın. Kibrit ve çakmak yakmayın, elektrik düğmelerine dokunmayın. En büyük tehlike binaların dış duvarlarının yıkılmasıdır. Depremlerdeki ölümlerin önemli bir kısmını bina içinden dışarı kaçarak enkaz altında kalanlar oluşturabilmektedir. Deprem sırasındaki yer hareketi nadiren ölüme veya yaralanmaya sebep olur. Depremle ilgili çoğu ölüm çöken duvarlar, parçalanan camlar ve düşen eşyalardan kaynaklanmaktadır.”
YORUMLAR