Ramazan ayının fitre miktarı belli oldu
Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte bu Ramazan ayının fitre miktarları 19 lira oldu. Müslüman toplumların neredeyse tamamına yakın bir kesimi tarafından veriliyor olması, mevcut sosyo-ekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz...
Ramazan ayının yaklaşmasıyla birlikte bu Ramazan ayının fitre miktarları 19 lira oldu.
Müslüman toplumların neredeyse tamamına yakın bir kesimi tarafından veriliyor olması, mevcut sosyo-ekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz önünde bulunduran Diyanet İşleri Başkanlığı bu yıl fitre miktarını 19 lira olarak belirledi.
Fitreyi kesinlikle ihmal edilmemesi gerektiğini ifade eden Yakutiye İlçe Müftüsü Osman Yazıcı, Fitreler zekâtın kabulüne ve kabir azabından kurtulmaya vesile olan güzel ibadetlerden birisi olduğunu söyledi.
Yazıcı,” Fitre Ramazan’da Müslüman ve zengin sayılan kişilerin ihtiyaç sahibi olanlara Ramazan ayını bitirip bayram gününe ulaşmanın karşılığında verilmesi vacip olan bir sadakadır. Ölçü olarak burada diyanet işleri başkanlığı Türkiye’de birlik ve beraberliği sağlama açısından din işleri yüksek kurulu fitre miktarını kendisi belirliyor. Bu yıl fitre miktarı 19 lira olarak belirlendi. Bu fitre miktarını nisap miktarı malı olan kardeşlerimiz zekâtın sarf edildiği yerlere fitrelerini vermektedirler. Kendisi zekâtla vermekle hükümlü olan kimseler başkasının fitresini alamazlar. Buna kesinlikle dikkat etmek lazım. Fitrede önemli olan hususlardan bir tanesi de usul ve furu dediğimiz kişinin kendi babasına, dedesine yahut annesine, anneannesine fitresini vermeyeceği gibi çocuklarına ve çocuklarının çocuklarına da hiç kimse kendi fitresini veremez. Fitreyi verirken, zekâtı kimlere veriyorsak fitreyi de o kişilere vermemiz gerekmektedir. Bir kimse zengin olan kimselere fitre veremez. Dinen zengin Müslümanlar fitrelerini ermek süratiyle hem kendi borçlarını ödemiş olurlar hem de fakirlerin bayrama sevinçle girmelerine vesile olmuş olurlar. Fitreyi kesinlikle ihmal etmemek lazımdır. Fitreler hem zekâtın kabulüne hem de kabir azabından kurtulmaya vesile olan güzel ibadetlerdendir. Fakir olan kimselerin kendi adlarına fitre vermemeleri gerekmemektedir. Ancak bunların adına da büyükleri fitre verirlerse, örneğin, babası ölmüş birinin fitresini dedesi verirse de bu fitrede kabul görür. Fitrelerde dikkat edilmesi gereken en önemli hususlardan bir tanesi, fitreyi verirken fitre veren kişinin bu fitresini, fitre verme niyetini kalbinde yapmış olmasıdır. Fitresini verirken, bu benim fitremdir. Bunu aldın kabul ettin mi? gibi sözlerle karşıdaki kişiyi rencide etmek doğru değildir. Buna ihtiyaçta yoktur. Ancak geçmişte böyle bir yanlış uygulama vardı. Fitreyi veren; bu benim fitremdir, aldın kabul ettin mi? gibi sözlerle fitreyi verirken mutlaka bunu bildiriyordu. Diliyle bunu söylemeye ihtiyaç yoktur. Kalben niyet etmesi yeterli olacaktır.” dedi.