Kozmetik sektörünün sahteciliğin en çok vurduğu alanların başında geliyor

İnternette, pazarlarda ucuz eşya mağazalarında kolayca satılan bu ürünler sağlık için büyük tehdit oluşturduğunu ifade eden Parfüm Satış sorumlusu Mehmet Sefa Demir, tüm sektörlerde olduğu kendilerinin de bu yüzden mağdur olduğunu söyledi.

Demir,” Sahte kozmetik ürünler gelir kaybına hem de imaj kaybına yol açan bu pazar yüzünden markalar, sahte ürünlerle mücadele etmek için yıllık bütçe planlamasına bir hanede bu konu için ekliyorlar. Kozmetik sektörünün sahteciliğin en çok vurduğu alanların başında geldiğini biliyoruz. Orijinal ürünleri alırken bile ürünün markasına, alındığı yere, nasıl tüketildiği ve hatta konulduğu kabın bile oldukça önemli olduğu vurgusunu yaparken artan kozmetik tüketimi ve kaliteli ürünlerin pahalıya satılması, merdiven altı üretiminin de artmasına neden oluyor. İnternette, pazarlarda ucuz eşya mağazalarında kolayca satılan bu ürünler sağlık için büyük tehdit oluşturuyor. Sahte ürünler, ciltte tahrişe, hassasiyet, kızarıklık, kaşıntı ve döküntüye hatta ciddi boyutlarda alerjik sorunlara neden olabilmektedir. Sahte oldukları düşünülen parfüm ve benzeri ürünlerde fazla miktarda metanol saptanmıştır. Sahte ürünlerin çevre sağlığına zararlarının yanında, sprey deodorant ve diğer kozmetiklerin içeriğindeki maddelerin ozon tabakasını tahrip ediyor. Satın alınacak kozmetiklerin özellikle dış ve iç ambalajlarının temiz, üzerindeki yazıların düzgün ve okunabilir olmasına, ambalaj üzerinde yer alması  Yönetmelik açısından gerekli olan, içeriği, miktarı, saklama koşulları, son kullanma tarihi veya açıldıktan sonraki kullanım süresinin yazılmış olmasına dikkat edilmeli. Özellikle bazı internet sitelerinde satılan sahte ürünlerden dolayı tüm sektörler olduğu gibi bizde mağdur oluyoruz.” dedi.